A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined index: HTTP_ACCEPT_LANGUAGE

Filename: core/MY_Controller.php

Line Number: 35

Backtrace:

File: /home/cebkb/public_html/application/core/MY_Controller.php
Line: 35
Function: _error_handler

File: /home/cebkb/public_html/application/core/MY_Controller.php
Line: 9
Function: load_lang

File: /home/cebkb/public_html/application/controllers/Haberler.php
Line: 6
Function: __construct

File: /home/cebkb/public_html/index.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined index: HTTP_ACCEPT_LANGUAGE

Filename: core/MY_Controller.php

Line Number: 102

Backtrace:

File: /home/cebkb/public_html/application/core/MY_Controller.php
Line: 102
Function: _error_handler

File: /home/cebkb/public_html/application/core/MY_Controller.php
Line: 10
Function: load_ziyaretci

File: /home/cebkb/public_html/application/controllers/Haberler.php
Line: 6
Function: __construct

File: /home/cebkb/public_html/index.php
Line: 315
Function: require_once

Çocuk Sevgisi
Top
+90 (850) 220 42 74

Çocuk Sevgisi

Yasemin BALIKÇILAR

Küçüktüm her akşam annemin işten gelmesini beklerdim boyum yetmeyen cam önünde. Uzaklarda şıkır şıkır ışıklar yanıp sönerdi. Onlar ne diye sormuştum anneanneme evlerin ışıkları demişti sonra hiç unutmadığım o sözü söylemişti. "Işıklar yanar söner, kim bilir içinde ne dertler döner."

O gün anlamadığım o sözler yıllar içinde şekillendi. 4-5 yaşlarında o küçük kız şimdi 44 yaşında 2 çocuğu olan bir anne oldu. Sonra bir akşam sosyal medya üzerinden takip ettiğim o minik canlar dünyaya gelirken ilk merhaba diyen Dr.Erhan Bey "Var mısınız?" diye sordu. Var mısınız gönüllü bir bir grup oluşturmaya, Çocuk Esirgeme Kurumu'nda olan çocuklarımıza el uzatmaya onları koruyup kollamaya, güvenli yarınlar için yanlarında olmaya var mısınız? diyordu. Evet bende varım dedim hiç düşünmeden. Uzun zamandır süren tedavimin ardından işte tamda buydu beni heyecanlandıran.

Sonra evet sonra ne mi oldu, her haftayı iple çektiğim, etkinlik gününden bir gün önce heyecanlanıp uyumadığım, o minik melekleri gördüğüm anda mutluluktan havalara uçtuğum, onlarla oynarken çocuk olduğum, belki de hiç kaymadığım kaydırmaktan kayıp atlı karıncaya bindiğim, kendimi sadece doğurduğunun değil doğurmadığımında annesi hissettiğim, her ayrılıkta hüzünlenip bir sonraki etkinliğin hayalini kurduğum, tüm plan ve programımı ona göre şekillendirdiğim, bazen yüzlerini gözümün önüne getirip kendime güldüğüm, yalnız olduğumu hissettiğim zor günlerin ardından kocaman bir aile ile tanıştığım, kan bağıyla değil can bağıyla bağlandığım Çocuk Evime Bir Kalp Bırak'ta buldum kendimi. 0-6 yaş grubunda onlarca minik yavrum oldu. Adlarının önemi yok, nereli olduklarının ya da niçin orada olduklarının... Önemli olan tek şey onların ailelerinden ayrılmış olması ve her çocuk gibi bir anne babaya ihtiyaçlarının olması..

"Haftada 1 gün 2 saatinizi bize ayırır mısınız?" diye başladık bu yola, 168 saatlik bir haftada sadece 2 saat. Keşke saatlerce beraber olabilsek doyabilsek birbirimize. Her geçen gün içimdeki heyecan daha da artıyor. Hep daha fazla daha iyi ne yapabilirim diye düşünüyorum. Bu hafta hangi grup gelecek, gelecek gruptaki kuzular kimler diye düşünüyorum. Gelene hoşgeldin gidene hoşçakal derken hep dua ediyorum mutlu olun diye.

Öyle bir zamanda dokundun ki yüreğime "Çocuk Evime Bir Kalp Bırak". İşte bende tamda öyle bir zamanda dokunmak istiyorum o minik meleklerin yüreklerine.

 

Yasemin Balıkçılar - İstanbul