Severity: Notice
Message: Undefined index: HTTP_ACCEPT_LANGUAGE
Filename: core/MY_Controller.php
Line Number: 35
Backtrace:
File: /home/cebkb/public_html/application/core/MY_Controller.php
Line: 35
Function: _error_handler
File: /home/cebkb/public_html/application/core/MY_Controller.php
Line: 9
Function: load_lang
File: /home/cebkb/public_html/application/controllers/Haberler.php
Line: 6
Function: __construct
File: /home/cebkb/public_html/index.php
Line: 315
Function: require_once
Severity: Notice
Message: Undefined index: HTTP_ACCEPT_LANGUAGE
Filename: core/MY_Controller.php
Line Number: 102
Backtrace:
File: /home/cebkb/public_html/application/core/MY_Controller.php
Line: 102
Function: _error_handler
File: /home/cebkb/public_html/application/core/MY_Controller.php
Line: 10
Function: load_ziyaretci
File: /home/cebkb/public_html/application/controllers/Haberler.php
Line: 6
Function: __construct
File: /home/cebkb/public_html/index.php
Line: 315
Function: require_once
Bana sorsalar dünyadaki en masum şeyin ne olduğunu, “Çocuklar” derim. Yine sorsalar bunca acıya, haksızlığa, kötülüğe, yanlışa rağmen bu dünya nasıl dönmeye devam ediyor diye yine “çocuklar sayesinde” derdim. Çünkü, küçükken çocukluğunu yaşayamamış biri olarak, gerçek anlamda çocuklaşabildiğim, özgürce saçmalayabildiğim tek ortam çocukların yanı. Çünkü başıma en kötü olaylar geldiğin e , kalbime dokunup beni ayağa kaldıran, onların masum kalpleri, onların masumiyetleri oldu. Üstelik bir çok kez oldu bu.
Öyle ki, üzüldüğüm an çocuk arar oldu gözlerim. Öyle ki, benim için yaşam bitti dediğim anda minicik kollarıyla kocaman sardılar kalbimi.
Peki bunu nasıl yapıyorlar? Bir şekilde bizlerden sevgi gördükleri veya hissettikleri için yapıyorlar... Hiç sarılmamış bir çocuk hiç sevilmemiş bir çocuk bunu yapabilir veya dile getirebilir mi? Bence hayır. Olsa bile çok zor. Kendimden biliyorum. Küçükken sarılmamın sadece dizi ve filmlerde olan ve kötü insanların yaptığı yanlış birşey olduğunu düşünürdüm. Çocuk kalbi, çocuk aklı, artık ne denirse buna. Sonraki yıllardaysa gayem hep minik yüreklere, minik kalplere dokunmak, onlarda kocaman izler bırakmak oldu. Bunu başardığıma inanıyorum. Ve bu dünyanın hem en ciddi hem de en mükemmel işiydi.
Peki ya benim öğrencilerimin dışındaki çocuklar? Peki ya diğerleri? Peki ya böyle bir şansı yakalayamamış diğer masumlar? Elbette ki aklım hep onlardaydı ve icraatta bulunamıyorum tuhaf bir şekilde. Sonra ne mi oldu? Çocuk Evime Bir Kalp Bırak kapsamında bu hayalime kavuştum. Masumlarla geçirdiğim süre içinde tek derdim hayatlarına, hafızalarına kazınacak unutulmaz güzel izler bırakmaktı. Bir söz, bir hareket, bir bakış, bir gülüş olabilirdi bu. Ömürleri boyunca anımsayıp unutmayacakları... Ve sadece birinin üzerinde böyle bir güzellik yapabilirsem tüm dünyalara değerdi.
Servisleri gelip ayrılma vakti geldiğinde duygulandım. Ama bunu gizlemeyi başarıp gülerek el salladım hepsine. Sonrası çok ilginçti. Aynı sene başındaki yüzleri yabancı bir çok öğrencime bakıp bazılarına “acaba bu miniğe alışabilecek miyim” dedikten sadece bir gün sonra merak edip aklımın onda kalması gibi, ya da kendi çocuğuymuş gibi sahiplenip düşünmek gibi.
İşte aynen böyle Aklımın baş köşesinde kaldılar. Acaba ne yapıyorlar? Acaba bizi özlediler mi? Acaba bugün onlar için nasıl izler bıraktı? Ve daha bir sürü acabalar...
Gitmeden önce Annem demişti ki “ kızım sen yolda bir kedi görsen sahiplenip eve getirmek isterdin, bir kuş görsen onunla birlikte uçup giderdi kalbin göklere. Şimdi oradaki çocuklara bağlanır bırakamazsın. Üzülürsün.” Ne ilgisi var dedim içimden. Ama varmış ilgisi haklıymış. Ayrı ayrı hepsinde kaldı aklım hepsini içime sokasım geldi ve unutamadım. Şimdi ise sabırsızlıkla özlemle hasretle bir sonraki buluşmayı bekliyorum. Çünkü aklım onlarda. Çünkü bence onlar da bizleri özledi. Ve çokça sevgiye ihtiyaçları var. İçinde sevgi ve merhamet barındıran herkesin katılması gerekiyor. Mutlaka herkes bir köşesinden tutmalı bu güzelliğin. Onlar bizim geleceğimiz ve geleceğimizin nasıl şekilleneceği bizim elimizde. Bizim dilimizde. Bizim sözümüzde. Sonrası miniklerimizin büyük işler başarmasıyla olur zaten...
Betül Erengök - Kocaeli